Bisiklete Dair

Bisiklete binmeyi seviyorum. Pedallamak büyük özgürlük. Yalnızca size ait olan bir güçle uzun mesafeleri kat etmenizi mümkün kılıyor. Yolculuğunuz esnasında güneşi ve rüzgarı hissedebiliyor; denizi, ovaları, geçtiğiniz tüm yolu tanıyorsunuz. İnsanlığın en büyük ve anlamlı icatlarından bence özellikle doğayı, havayı ve yolları kirletmeden yalnızca tekerlek izinizi bırakarak seyahat etmenize olanak verdiğini göz önüne alırsanız. Geçtiğimiz yıllarda bisiklet turlarına ve festivallerine katıldım. Geçen yıl ise lise arkadaşım Mehmet Keleşle Çeşme-Selçuk arasında 6 gün süren acayip eğlenceli bir bisiklet turu yaptık. Bir sürü hatıra ve deneyim biriktirdik. Bu elbette bağımlılık yapıyor bi şekilde. Biz de kendimize bi hedef belirledik; Türkiye’yi kıyı şeridi ve sınırlarından bisikletle dolaşmaya karar verdik. Zamanla, her yıl biraz daha ileri giderek. Bu yazki seyahat planı da tabiki aylar öncesinden az çok belirmeye başlamıştı. Selçuk’tan başlayarak Kaş’a kadar sürecek 650 kilometrelik bir bisiklet turu. Şu an hala planlama aşamasındayız, Kaş’a kadar gidebilir miyiz(Fethiye-Kaş arasında 1000 metrelik tırmanış da olduğunu hesaba katarsak :D), rotamız nasıl olacak tam anlamıyla belirli değil henüz ama yine de şu ana kadar belirlediğimiz rotada çok fazla değişiklik yapmayız diye düşünüyorum.

Yıl boyunca bir şekilde hep spor yaptım, koştum,tırmandım. Ama böyle bir tur özel bir idman programı gerektiriyor. Hele ki bugüne kadar sürdüğüm en uzun mesafenin 219 kilometre olduğunu göz önüne alırsak. Ben de bundan dolayı Uşak’a dönünde vakit buldukça bisiklete binmeyi karar verdim ama şöyle bir sorun da var; Uşak küçük bir şehir ve şehir içinde gidebileceğiniz en uzun mesafede de 20-30 kilometre arası yol yapabiliyorsunuz. Oysaki benim 50-60 kilometre civarı olacak şekilde uzun mesafelere ihtiyacım vardı. Gittiğim yollardan tekrar geçmeyi sevmediğim için kendime aylar öncesinden yine güzel bi fikir bulmuştum; Uşak’ın ilçelerini bisikletle dolaşmak. Her bir ilçe 30-55 kilometre arası uzaklıkta olduğu için gidiş-dönüş istediğim mesafeye sahip olabiliyordum. Böylece 5 tur rotası kendiliğinden oluşmuş oldu. Antreman yapmak dışında bu yolculuklar için beni motive eden diğer etkenleri de saymam gerek. 18 yıl Uşak’ta yaşamış biri olarak yaşadığım şehri çok iyi tanıdığımı söyleyemem. Evet kabul; bu şehirde gezilecek pek fazla yer yok ama yine Ulubey Kanyonları, Blaundus Antik Kenti, Taşyaran Vadisi, Clandıras Köprüsü ve Pepuza Antik Kenti gibi değerleri var. Hiçbir şey yapmamaktansa buraları gezmek daha fazla anlam ifade eder galiba. Bi de yolda, gittiğim ilçelerde tanışacağım insanlar beni motive ediyor. Bir seyahate çıkınca sizin yürüdüğünüz yola yakın yollarda yürüyen insanlarla bir şekilde karşılaşıyorsunuz, en azından benim deneyimlerim az çok bu yönde.

Durumlar böyleyken böyle anlayacağınız. Uşak’ın ilçelerini şu sıralar geziyorum. 2-3 yazılık bir seri halinde yazarım diye düşündüm. Yaklaşık bir ay sonra da Akdeniz turuna çıkmayı planlıyoruz, onu da bir yazı serisi halinde yazarım.

Takipte kalın!

comments powered by Disqus